torossiirleri
  HAÇLI BAŞKOMUTANI ALMAN İMPARATORUNU GÖKSUYUMUZ BOĞDU!
 
                   
HAÇLI BAŞKOMUTANI ALMAN İMPARATORUNU GÖKSUYUMUZ BOĞDU!
 
İslam tarihinde, bu son hak dinin evrensel gelişimini hazmedemeyen emperyalist batılı Hıristiyanlar özellikle Kudüs’ün Müslümanların eline geçmesine hiç tahammül edememişler ve aşağıdaki kronolojik sıra ile haçlı seferi denilen din savaşlarını başlatmışlardır.
 Birinci Haçlı Seferi 1096-1099
 İkinci Haçlı Seferi 1147-1149
 Üçüncü Haçlı Seferi 1189–1192
 Dördüncü Haçlı Seferi 1200–1204
 Çocuk Haçlı Seferi   1212
 Beşinci Haçlı Seferi 1217–1221
 Altıncı Haçlı Seferi 1228–1229
 Yedinci Haçlı Seferi 1248–1254
 Sekizinci Haçlı Seferi 1268–1270
  
 
Selahaddin Eyyubi'nin Haçlıların elinden Kudüs'ü alması üzerine Avrupa'da yeni bir Haçlı seferi düzenlendi. Üçüncü Haçlı Seferi, bunun üzerine 1189-1192 yılları arasında gerçekleşmiş Haçlı seferidir.
 Alman İmparatoru Barbarossa, tahta geçtiğinde Charlemange tarafından kurulan ve ilerleyen yıllarda zayıflayan imparatorluğu yeniden canlandırmak için uğraşmış. İlk önce Alman derebeyliklerini bir araya getirmiş, ardından İtalyan şehir devletlerini egemenliği altına almış ve Kutsal Roma İmparatorluğunu yeniden güce kavuşturmuştur.
Ama Barbarossa’nın hakkını yemeyelim. O yıllarda güçlü hükümdarlığı ile Avrupa’yı toparladıktan sonra kanı bitlenmiş ve hemen kutsal topraklara doğru bir harekâta girişmiş: 3. Haçlı Seferi!
Üçüncü haçlı seferi  II.Kılıçaslan zamanında (M.1189-1192) Eyyübi hükümdarı Selahaddini Eyyübi'nin Kudüs'ü işgalden kurtarıp geri alması üzerine yapıldı. Bu sefere daha öncekilerde olduğu gibi Papa'nın teşvikiyle Almanya imparatoru Friedrich Barbarossa, İngiltere kralı Arslan Yürekli Richard, Fransız kralı Philippe-Auguste katıldılar. Bunlardan İngiltere ve Fransa kralları Akdeniz yolu ile Filistin'e geldiler. Akka kalesini aldılar. Alman imparatoru ise Anadolu üzerinden Filistin'e ulaşmak istedi. Barbarossa 400.000 kişilik ordusuyla Edirne'ye gelince Kılıçarslan Konyadan haber göndererek ülkesine girmemesini istedi. Ama Haçlılar İstanbul’dan sonra Konya’ya gelmiş burada Konyalılar savunmaya çekilmişler ve haçlılar ilerlemeye devam etmiş. Belki de zaferin verdiği rehavetle, Göksu nehrinin kıyılarına geldiğinde, suyun göz alıcı mavi rengi Barbarossa’yı çok etkilemiş ve üzerinde zırhları, cebinde altınları ile kendini serin sulara bırakmış. Ve akıntıya kapılıp boğulmuştur.
Şimdi bu ansiklopedik bilgiden sonra konuyu biraz açalım;
3. haçlı seferine büyük bir iştahla çıkan alman imparator bu yolculuktan zaferle döndüğü anda Avrupa üzerine Hitler gibi büyük hayaller kurdu. Anadolu’ya girmeden önce Konya merkezli Türk hakanının mektubu ve Konya’yı savaşmadan zayiatsız aşarak İsauria’ya doğru yürümesi onu iyice şımarttı. İsauria/Bozkır ile Germanikapolis/Ermenek arasında bulunan Kilikya Hıristiyanlarını ziyaret ederek ordusuna biraz daha katılımı amaçlayarak istikameti Toros’lara ve Taşlık Kilikya’ya çevirdi.
Bu sırada buralara yeni yeni Mersin tarafından üçoklar, Karaman tarafından Türkmen göçebe çadırları yerleşiyorlardı. Buralarda meskûn bulunan Roma imparatorluğundan kalma unsurlarda bundan son derece rahatsızdılar ve İmparatorun gelişini hararetle istediler. Ordusunun ana parçasıyla imparator Bozkır, Hadim, Balcılar üzerinden evvela Domitiopolis’in merkez sitelerinden olan Katranlı’ya indiler. O dönemde bölgeyi terk etmekte olan Hıristiyan unsurlar en fazla bu günkü Güneyyurt, Katranlı ve Yukarıçağlar yörelerinde yoğunluktaydılar.
Burada ordusuna katılımlarla ve kumanya takviyesiyle güçlenen Babarossa, Göksu boyundan hareketle Güneyyurt beldesinin altını takip ederek yola devam ediyorlardı. O sırada Güneyyurtta Türkler tarafından meskûn yer olarak sadece Kışlacık mevkii vardı. Buraya Selçuklular tarafından Maraş/Göksun dolaylarından gelen göçebe Üçoklar yerleştirilmişlerdi. Kışlacık mevkiinde kışlayan atalarımız yazın Anamur ve Güneyyurt yaylalarına çıkıyorlar kışında bölgenin killi toprağından çömlek, testi, tuğla ve seramik üretiyorlardı. Atayurttan Anadolu’ya gelen atalarımız kasabamızın en aşağısında bulunan bu Göksu’nun tam kenarında ki verimli yerde düzenlerini yeni kuruyorlardı.
Alman İmparator Barbarossa Kışlacığı baştan sona yaktı ve yıktı, atalarımızın büyük çoğunluğu o sırada yaylalarda bulunduğundan fazla can kaybı olmadı. Kışlacıkta bulunan üç beş gözü yaşlı, alnı secdeli Müslüman, zalimlerin ihtişamlı yürüyüşlerini görünce kenarda bulunan küçük kümbete saklanarak duaya başlamışlardı; “Allahım! Sana secde edenleri küfredenlere ezdirme” diyorlardı. Alman zalim komutan barbarossa, muzaffer bir edayla karşıya geçmek için Deveyudan mevkiine gelince Allah’ın izniyle Göksu koca (!) komutanı yuttu, üzerinde bulunan zırhında ağırlığıyla kurtulamadı ve büyük bir zillet ve meskenet içerisinde Cehennemi boyladı.
Evi yakılan ve yıkılan atalarımız daha yukarılarda ki Pınargözü, Akpınar, Göldedesi ve Alakise gibi subaşlarına yerleşmeye başladılar.
 
  Bugün 7 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol