torossiirleri
  Yedinci ON
 

 
Hey Yaylalar Yaylalar

Kan ekende Can bitiren Toprağın
Yeşilin her tonu dolu  Yaprağın
Bir Su içte Bayram etsin Böbreğin
Beyaz Yorganını kaldır da görem
Dünyanın en güzel yeridir Yörem.

Sel oldu içimde susuz Kırların
Arşivlerde gördüm senin sırların
Üstümde Dam gibi eğik Yarların
Birbiriyle yarış eden Yaylalar
Beni Karış karış eden Yaylalar.

Anlatında dinleyelim sizleri
Dedem ekmiş Koyakları Düzleri
Tapusu Üstünde Kazma izleri
Hasreti bağrımda tütsü YAYLALAR
Kabalaktan Aybelene Yaylalar.

Dize kadar Çayırını biçtiğim
Güze kadar soğuk suyun içtiğim
Yüze kadar yaz ayları göçtüğüm
Altıntaştan Kavaklıya Yaylalar
Bent başından Saparcaya Yaylalar.

Beğbunarı, Tolbunarda yürüdüm
Altıntaşta Pabucumu sürüdüm
Duman oldum üssüzleri bürüdüm
Kuşakpınarda başlayan Yaylalar
Ta Balkusanda kışlayan Yaylalar.

Kayabunar Sorgun ve Yarıkbunar
Saparca üşbunar ve Kuşakbunar
Şimdi zordalarsa bizleri sınar
Dedeliden Deveciye Yaylalar
Yellibelden   Tekeçatı Yaylalar.

29 Mart 2009



 BALKUSAN DERESİ

Kapıdarısında başlar maceram
Dedeli boğazı yutar Bendimi
Orada yaşarım derin bir dram
Aşılıkta yakalarım kendimi.

Yılan gibi süzülürüm yurdumda
İnce ince Kum koyarım ardımda
Balıkların sohbetini gördüm de
Şükür bir eser kalmadı derdimde.

Deveciyi İli yurdu bölerim
Bu Yaylaya gelmeyene gülerim
Çeri çöpü süpürürüm silerim
Çiçekleri Çayırlara belerim.

Kapıcık ve Yörük Bükü dar olur
Bahar günü suyu veren Kar olur
Yaz ayları Pınar bana yar olur
Güz ayları fazlasıyla zor olur.

Aykadın Deresi bana katılır
Yemyeşil çimende güzel yatılır
Teke çatında bir Baraj yapılır
Elektirik üretilir satılır

29 mart 2009


  Aldere Fena Coştu

Dağerikler açtı gene Nisan da
Aldereler fena coştu duydun mu?
Bir kıpırtı koptu bütün insanda
Suuçtuğundan Su uçtu  duydun mu?

Kürekleri Kazmaları attılar
Seyretmek için orada yattılar
Hayata olumlu neşe kattılar
Yöre Halkı ora koştu  duydun mu?

Değirmen Bendinin Suyu patlamış
Debisini üçe beşe katlamış
Ta oradan Aşşivzide atlamış
Daha düne kadar boştu  duydun mu?

Çoluk Çocuk Gız Gısırak seğirtti
Ala tana anasını beğirtti
Zeyneb teyze arıkları sıyırttı
Göksu'yun feleği şaştı  duydun mu?
 
05/04/09



      Karoğlak Taşı

Karoğlak Taşından Atmaca uçar
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi
Uçar da hıncından intikam saçar
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?

Söğütlü etrafı sivri Kayalar
Mor Menevşe Yakasını boyalar
Çinçin Taşı belki onu oyalar
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?

Kavaklının başı eksik omaz Kar
Tolbunardan uzun Dereler akar
Yüksek eğriğe sor Tepeden bakar
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?

Kuşakpınarında çifte Söğütler
İlahi kaynaktan gelir öğütler
Elleri Çiğdemli gelen Yiğitler
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?

Kızılinde Gün var, daha gündüz mü?
Yarimi saklayan yoksa Andız mı?
Bir Canlı kıpırdar Kurt mu Kunduz Mu?
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?

Altıntaş Zille ve Kapıdarısı
Çiçek çiçek gezen Dağın Arısı
Dedeli, Saparca sonra gerisi
Görmüşmola Kömür gözlü yarimi?
 
05/04/09



   
 BAHAR VE YAZ

Allaha ederiz niyaz
Vedalaştı Tipi Ayaz
İşte geldi Bahar ve Yaz
Çimene çökme zamanı.

Sümbülleri türül türül
Pınarları gürül gürül
Bu sefer gel sende görül
Yaylaya çıkma zamanı.

Varsın Taş olsun altımız
Bize Gül olur Çaltımız
Gelsin Görümce Eltimiz
Tarhana sıkma zamanı.

Oğlanlar Kızlar karışık
Hep birbiriyle barışık
Ayakları da alışık
Tam Çizgi sekme zamanı.

Bereketli olsun senen
Bire yetmiş versin denen
Haydi Tarla oldu gönen
Çifti koş, ekme zamanı.

Çevir Köyüne Dümeni
Bozma Kelifi, Kümeni
Buğday, Burma ve Samanı
Ambara çekme zamanı.
 
09-04-09



  Zaman mı Değişti? biz mi Değiştik?/1

Kayboldu Çıkrığım Yitti Bekere
Hepten mağlup olduk dönen Tekere
Pekmez teslim oldu beyaz Şekere
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Tezgah ta dokunmaz artık urbalar
Çay'a yenik düştü sıcak Çorbalar
Eşeğin Boynundan indi Torbalar
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

İddia edince girerdik bese
Ses verirdik Dağ da Taş ta her sese
Dikerdik Keçinin Göğsüne Kese
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Direziler gerilirdi Mekiğe
Tereyağı tat verirdi Kekiğe
Kimse bakmaz oldu şimdi söküğe
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Daha otuzu olmadan ay doldu
Bardaklara Su yerine Çay doldu
Dirgen, Yaba Envantere kaydoldu
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Palamutlar bitmez oldu Meşe de
Karasaban Müzelerde Köşe de
Onda ki keyif yok Beğ de Paşa da
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Kimselerin yürekleri sızlamaz
Öğendire Öküzleri bizlemez
Sürükkü çalısı artık izlemez
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik?

Çocuklara, Topaç, desen Top anlar
El örgüsü Sapan desen Sap anlar
Hopuç ol sırtıma, desen Hap anlar
Zaman mı Değişti biz mi Değiştik

10-04-09/KONYA


  100 M Sonra Hayat

1900 Metredesin
100 M Sonra Hayat
Bir kayanın başındasın
Aşağısı uçurum,
O kaya bel kayası, Sel kayası
Akbabalara Kartallara mekan
Damı düşük bir indesin,
Kenarlarda İnsan kemikleri
Bırakmış Eti, Bizans, Rum
Aşağıda bir Cennet bahçesi
Altından ırmaklar akan
Her bahar tazelenir mayası,

1900 Metredesin
100 M Sonra Hayat
Karşılar rüzgar ve kuş sesi
Bun ıssız zirveler İnsan görünce
Serçeler Culalar ayağa kalkar,
Kelebekler yırtar kozalarını
Duyulur tüm canlılarda
Bir alkış sesi,
Atmacalar hareketsiz durur
Secdeye kapanır Semada
Bütün canlılar nesil tazeler
Altıncı ayda.
Ses verir Çukdelik Kuşu
Çığlık atar Gökçebiçen,
Seker Keklikler say da
Serçelerde hafiflik,
Güvercinlerde huşu.

1900 Metredesin
100 M Sonra Hayat
Sesi var kendi yok Ankanın,
Kaya serçeleri kır serçeleriyle
Hatta Yılanlarla Kanka,
Her adım attıkça yüz canlı kaçar
Tümü şerrinden insanın
Çekirgeler serçeleri
Serçeler Atmacayı bekler.
Burada taşlar bile çiçek açar
Tüm kuşlar kaklıklarda su ararken
Çiçeklerden sulanır Arılar, Kelebekler
Haziranda başlar baharı
Ağustosta biter yazı.
Tüm bitkıiler boy verir
Kekik, Çaşır, Çay ve Yavşan
Belliki bir av peşinde Tazı
Yamaçta kaçıyor Tavşan.
Atmacalarla savaşta Doğan
Sarı, Sürmeli çiğdemlerin başı dik
Sümbül ve Lalelerin boynu bükük
Yarın biri olur özenek
Biriyse acı Soğan

1900 Metredeyim
100 M Sonra Hayat
Burdan Cihanı izlerim
Her zihayatı gördükçe
Nemlenir gözlerim
100 M Sonra Hayat
Direnir, sızlar Dizlerim
Ne kadar dayatırsan dayat
100 M Sonra Hayat

18-Mayıs 2010




       Hoş Yaylamız Taşeli
 

Aramızda sular akar derinden,
Eş yaylamız Taşeli’dir bildin mi?
Gurbet eller bizi yakar derinden,
Baş yaylamız Taşeli'dir bildin mi?


Yunt dağından Gazipaşa görülür,
Vadiler hep dikliğine yarılır,
Yazın mallar yaylalara sürülür,
Taş yaylamız Taşeli'dir bildin mi?


Silifke, Ermenek, Gülnar bir de Mut,
Bu eşsiz Cennette biter mi umut?
Kıble kayasından geliyor komut,
Kaş yaylamız Taşeli'dir bildin mi?


Sürülerin çayırlarda yayılır,
Havasına ve suyuna bayılır,
Taşeli dünyada tekten sayılır,
Yaş yaylamız Taşeli'dir bildin mi?


Başyayla’dan Başdere’den geçte gör,
Sarıkız suyundan bir su içte gör,
Hıdrellezde yaylalara göçte gör,
Hoş yaylamız Taşelidir bildin mi?


Bahçede insanım elde çapası,
Çağlar Göksu, Toroslar’ın küpesi,
Sorkun, Bardat, Barcın, Mihrap tepesi,
Beş yaylamız Taşeli2dir bildin mi?


Dedeli, Balkusan ve Tekeçatı,
Altıntaş, Oyuklu üstünde çatı,
Al nevaleyi ve mahmuzla atı,
Koş, yaylamız Taşeli’dir bildin mi?
 
20-05*2010


 Kazancı'm


Toroslar’ın bir nadide beldesi,
Yaslanır yamaca ilim  Kazancı'm  
Düşer üzerine dağın gölgesi
Yüreğim, ciğerim, gülüm Kazancı'm


Toroslar’ın Ermenek’ten güneyi,
Yetiştirir her mahsulden deneyi,
Bilemezsin nasıl geçti? Seneyi,
Anlatmaya yetmez dilim Kazancı'm


Sekiz mahallenin hepsi ulalı,
İki dağın arasında beleli,
Yaylalarda kısrakları yeleli,
Senden ayıramaz ölüm Kazancı'm.


Şelaleler akar yüksek yarlardan,
Saf suların erir gelir karlardan,
Halkı temiz, saf ve uzak şerlerden,
Sende geçti nice yılım Kazancı'm.


Derelerin çağıl çağıl akışır,
Zirvelerin birbirine bakışır,
Pak alınlar temiz kalbe yakışır,
Vadilerin bölüm bölüm Kazancı'm.


Hasretinle yanar içim ve dışım,
Farksız oldu bunca yazım ve kışım,
Beni bekler dallarda minik kuşum,
Geleceğim sağ ve salim Kazancı'm.


Burnumda tütüyor dikenli çalım,
Gurbet elde hayra yorulur falım,
İsterim ki sana ulaşsın sal’ım,
Dayanılmaz oldu halim Kazancı'm.


20-05*2010



 Hersem’i İstiyorum

Hersemi İstiyorum
Sapsarı tereyağlı hersem
Üzeri etli, Soğanlı Yahni
Doyarım, hakkıyla yersem
Arıyorum, inanın o günleri
Neredeler gösterin, hani?

 
Hersemi İstiyorum!
İnsanlar şen şakrak capcanlı
Çökmüşler çayıra bahçeye Dama
Çocuklar, Gençler, herkes heyecanlı
Halkım sade temiz, her dizinde bir yama
Kalburlarda sulanmış yufkalar
Kapan siniyi biller on kişiyi etrafına
Yerler damlarda Yuvaklarla yan yana.

 
Hersemi İstiyorum!
Bulut var havada
Yemekler hazır, yağmur çiselerken
Ağda da, Kazanda, Tava da
Cemaat Camiden gelecek, Kadınlar gelir erken.

Aşçının etrafı eli helkeli dullar
Hayatlarda damlarda seyreder kızlar
Biri var ki ta geride eli sitilli
Görenlerin  yüreği sızlar
 
Hersemi İstiyorum yapışıp bir sini ucundan
Kaşıksız, bir belik ekmekle aldığı eti
Kapmak istiyorum avucundan.

İstemem masa, sandalye, tabure
Varsın batsın üzerim oturacağım yere
Herkes en yeniyi giymiş, hazırdır alay
Bizde sadece def var çekilmez halay.
Kimine almış kocası, kimine inisinden
Kimide hiç bulamaz erir günüsünden.

Siniler sıyrılır bayraktar Heyzirala Alahey! çekmeden
Kalan ekmekler, herse ve yahni
Diremi atılmadan değerlenir
Bayraktar ayakta, bayrak ayakta
Ortalık bir nara ile şenlenir.
Heyzirala Alahey, Heyzirala Alahey.


Bayraktar ayakta, Bayrak ayakta
Herseyi bitirip selam dur, kalk ta.

 
Hersemi istiyorum!
Varsın onu da ilkel yapayım
Alanda yufkayla kaşıksız
Gelenek böyle N’apayım

09–03-10 Konya

 
  Bugün 5 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol