torossiirleri
  GÜNEYYURT YÖRESİNDEN BAZI OYUNLAR
 
                     
GÜNEYYURT YÖRESİNDEN BAZI OYUNLAR
 
ÇELLİK (çelik-çomak)
 
Çocuklar arasında en fazla oynanan bir oyundur.
Malzemeler: bir metre uzunluğunda bir değnek ve kırk cm uzunluğunda bir çelik.
Çocuklar en az ikişerli olarak iki gurup oluştururlar, yasaklar belirlenir; mesela ekili alan yasağı gibi, merkeze ufak bir çukur açılır, çukurun üstüne çellik konur altına da değnek.
1.gurup başında durur ve biri değnekle çeliği fırlatır, 2.gurubun elemanları da karşı taraftadırlar ve çeliği yakalamaya çalışırlar: eğer çeliği havada yakalarlarsa oyun kendilerine geçer.
Yakalayamazlarsa düştüğü yerden değnekle çeliği üç kere çelme hakkı doğar ilk oyuncuya;
Çeliğin üstüne sürterek değnek altına alır ve havalanınca ardından değneği kuvvetle vurur, düştüğü yerden bu işlem üç kere tekrarlanır ve mesafe ölçülür. Mesafe ölçülmeden önce, çelen oyuncu karşı tarafa kaç dıkız veriyorsun der, onlarda tahmini bir dıkız sayısı söylerler ve değnekle ölçmeye gerek kalmaz. Ölçerken aynı değnek kullanılır; bir..iki..diye dokuza kadar sayılır ve on yerine DIKIZ denir..başta bir dıkız sayısı belirlenir, mesela 50, elliye kim önce ulaşırsa karşı taraf anlaşılmış bir ceza uygular.
 Oyunculuktan düşme kuralları:
1-ekili alana geçme
2-Çeliği değnekle ilk havalandırıp vuramama
3-Çeliği değnekle atınca, karşı taraf havada kaparsa atanın hakkı ölür.
4-Çeliği atan; adım karşı kurşu, der. Bunu demeyi unutursa, çelik yakına düştüğü takdirde üç atlamada atıldığı merkeze ulaşılırsa atanın hakkı ölür. Düşme gerçekleşmedikçe oyuncu oyununa devam eder, düşünce aynı gurubun 2.oyuncusuna geçer. Amaç; çeliklerin aldığı tüm mesafeler toplamında karşı guruba fark atmaktır, sonuçta; yenilen tarafa uygun bir ceza kesilir.
SİNNENMEÇ
Bir ebe belirlenir, mesela ortaya bir taş konur, o ebe olur. İki gurup yapılır, 1.gurup siner.
Ve ya gurupsuz oynanır; bir kişi ebe olur o taşı tutar. Gözlerini kapatarak ona kadar sayar bu arada herkes siner. Ebe gözlerini açmadan önce; önüm arkam sağım solum guk ebe. Der.
Sonra ebeyi de korumak kaydıyla sinenleri bir bir açığa çıkarır. Sinenler de ona yakalanmadan ebeye ayak basmaya çalışır. Yakalanmadan ebelerse oyunu o başlatır. Doğrusu yukarı salıda çalılar(maki)arasında çok iyi giderdi.
ARASTI KESTİ
Mutlaka iki gurup olmalı. İri bir taş ebe yapılır. Bir gurup kaçar öbürü kovalar.
Amaç; ebeyi kaçanlara karşı korumaktır. Kovanlar kaçanlara dokundukları takdirde dokunulan boşa alınır. Böylece birer birer, ebeletmeden oyun dışına alınmaya çalışılır.
Kaçanlardan biri ebe gurubundan birisi ile ebe taşı arasından geçerse  o kovalayan oyuncunun da hakkı ölür. Oyun; adını bu ara kesmeden almıştır. Kovulanlar da bu şekilde kovan gurubu bir bir dışarı alabilir ve oyunu kazanabilirler.
Bu oyunda ardıç çömezlerinin üstünden atlamak müthiş haz verir.
BANDIM GELDİM
Her oyuncuya bir Ebe yeri, En az üç kişi oyuncu, Bir kişiye karşı çok kişi, Kolay kazılan bir yer belirlenir.
İlk oyuncu kura ile belirlenir, onu uzaklaştırmak için bir değnek fırlatılır, oyuncu onu en kısa sürede getirmeye çalışır, zira ebedekiler kendisine bir çukur açmaktadırlar. O gelince yeni bir oyuncu tespit edilir, değneğin ardından o gider ve kalanlar onun ebe yerinde çukur kazmaya başlarlar.
Hedef; en ağır kişiyi bulmak ve en derin çukuru ona hazırlamaktır. Ve o çukura sembolik olarak gömülür.
En iyi gabardıç da oynanırdı.
YALAK TAŞ
En az iki kişi, Her kişinin altışar taşlı üç yalağı hazırlanır. Yukarı salı gibi çakıllı bir yer gerekir. Kura ile ilk göçen(taşları sağdan dağıtmaya başlayan)belirlenir. Yalak demek, altılı taş gurubunun etrafa saçılmaması için hafif çukurlaştırılmış avuç içi kadar yer demektir.
Kendi önünde ki İstediği altılı taş gurubunu(yalak)göçer(yerinde bir  tanesini bırakarak sağdan atlamadan her yalağa birer tane koyar). Sonra karşı taraf göçer.
Hedef; göçülmüş olup ta çift denk gelen yalakların taşlarını kendi lehine çekmektir. Bunun için elinde ki son taşı koyduğu yalağın göçülmüş ve çift olması gerekir. Karşının hiç taşı kalmayıncaya kadar sürer. Kazananın taşları sağ yanında adeta bir küren oluşturur.
Kış günleri evlerde fındıkla da iyi gider. Yenilen yenişe doymaz, devamlı “hadi bi daa” der.
 
  Bugün 7 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol