torossiirleri
  Altıncı ON
 

Bir Haber Ver Haloğlu

Bir haber ver Memleketten Haloğlu
Benden sonra Köye gelenler var mı?
Nasıl yatakta ki Piri faniler
Eceli gelipte ölenler var mı?

Akraba ve eş dost hangi hallerde
Adımızı anan yoktur dillerde
Sılayı unuttuk uzak illerde
Garibin halini bilenler var mı?

Domuzlar mı bastı Bahçeyi Bağı
İstila etmişler Ormanı Dağı
Olsa da bir sürü akıtsa Ağı
Arslan kesilecek Yılanlar var mı?

Bir Ot vardı; Burma derler yukarda
Çaşırlar olurdu Kaya da Yar da
Her şeyi bırakıp acı Bahar da
Koşarak şimdi de yolanlar var mı?

Kayalar oyulmuş hep Yalak Yalak
Kuşakpınar, Suluceser Kabalak
Bilipte ilmini gidip yol yolak
Yatan Defineyi bulanlar Var mı?

Başın alıp Dağ başına çıkana
Kör Duman altında Geven yakana
Bir Değnek ucuna Azık takana
Vay deli Vay” deyip, gülenler var mı?

Pek az olur Üssüzlerin Suları
Yazın çok serindir o Kuytuları
Öğlen vakti bölüpte uykuları
Teyemmümle Namaz kılanlar var mı?

15-01-2009 


 Yerbağlarım elden çıktı nerede?

Kazası olur mu geçen zamanın
Kerpice yön verir sarı samanın
Hakkını ver gülen nurlu simanın
Önümüzde gelen yıllarda gülsün.

Yerbağlarım elden çıktı nerede?
Sınır indi geldi durdu Dere de
Haydi kıpraş düşün gel bir kere de
Kıvrım kıvrım giden Yollar da gülsün.

Benim Yaylam yaylaların kıralı
Yolum yoktur köyüme çok aralı
Yıllar geçti ona en son varalı
Haydi varda bir Sümbüller de gülsün.

Dede'nin Kazmayla söktüğü yeri
Sen nasıl verirsin orayı geri
Bilirsin ne çekti yıllardan beri
Sen gülde o zaman Güller de gülsün.

19-02-2009
 

BİR DUMAN BÜRÜMÜŞ 

Bir Duman bürümüş Altıntaşımı
Püfür püfür esen Yeller nerede?
El alem keşfetti Altın Taşımı
Bir söz söyleyecek diller nerede?

Sarı yaylam dilermisin emanı?
Şimdi artık sana yardım zamanı
Bir beyaz toz basmış mavi Semanı
Yeşil Turuncu ve Allar nerede?

Ata Toprağını satan satana
Gülüp geçiyorlar sende yatana
Bilemedim bundan kimler utana
Altıntaşı seven kullar nerede?

Çıkmaz oldu Kocalar ve Karılar
Ekilmedi Patetesler Darılar
Uçmaz oldu Kelebekler Arılar
Safi Kır Çiçeği Ballar nerede?

Kamış gibi Çavdarları biçerdik
Hendeklerden banıp bir su içerdik
Ta  Eylül sonunda geri göçerdik
Şen şakrak o nice Yıllar nerede?

26-10-2008


 
Bir Taşeli Destanı-1

Bir  Yamaçta durup izledim seni

Rüyalarda bile gözledim seni
Resimledim seni sözledim seni.

Taşelim Taşelim  Canım Taşelim
Benim en duygusal yanım Taşelim.

Oyuklu Dağ Altıntaş’la bakışır
Zirvelere beyaz Karlar yakışır
Her Vadi de Derelerin akışır.

Taşelim Taşelim gel dinle beni
Bir yere koysunlar seninle beni.

Çağlayanlar Derelerde birleşir
Derelerin Göksu olur gürleşir
Çakalların Porsuklarla hırlaşır.

Taşelim Taşelim Taşlı Dağlarım
Senden uzak gurbet elde ağlarım.

Bensiz öter Taşelinin Serçesi
Boştur sensiz Sarayları Sırçası
Yeryüzü Cenneti bir yurt parçası,

Taşelim Taşelim Taşların işli
Vadilerin hep yokuşlu inişli.

Silifke, Gülnar ve Ermenek, Mut'un
Her derde devadır Dağında otun
Simgesi Ormanlar bu bereketin,

Taşelim Taşelim Yurtların hası
Yeter insanının bir Merhabası.

Katman katman dürülüdür Taşların
Aklara bürünür Güzden Kaşların
Gökyüzüne uzanıyor başların.

Taşelim Taşelim bir Cennet Mekan
Ne Sahra çölüdür ne Taklaman.

Kül olurum hasretinle yanarım
İşimde düşümde seni anarım
Bir ağaçtan Tekne görsem banarım,

Taşelim Taşelim Dünya Cennetim
Ödeyemem sana olan minnetim.

Kırlangıcın selam vermez Toylara
Bir uzansak Derelerde Boylara
Kilit vursak Yaz Mevsimi aylara.

Taşelim Taşelim dur gitme bensiz
Yaylaya yol olmaz taşsız Kebensiz.

Bağlarında ütme olur Ekinler
Vatanseverlerde barınmaz kinler
Ah bir geri gelse o eski günler.

Taşelim Taşelim  doyulmaz sana
Her ziyaret Sıla sayılmaz sana.

Göksu’yuna nice Gemler vuruldu
Büyük oba en tepene kuruldu
Taşeli Seyyahı, denmez; yoruldu.

Taşelim Taşelim yollarındayım
Bekle çok yakında kollarındayım.


29 Mayıs/2008





    Çekirgeler Eylül de ötmez mi?

Geçti Temmuz Ağustos
Eylüle kaldı görüşme
Kırlarda ki Çekirgeler
Bekleyin beni
Sizlerle görüşmek için
Aşıp geleceğim Kebeni
Burmalar, Çaşırlar, çiçek uçurduysa
Kır Yoncaları var daha
Onlarda yayılın onlarda geceleyin
Eylüle ne kaldı geldi aha.

Serçelerin yeni Soyuna yem olun
Onlara olun siz de nasip
Haziranda uçan bülüçler
Şimdi yuvaya başlarlar
Ne dersiniz
Onlar sizi yemeden
Siz otları yersiniz.

Çekirgelerin bin bir sesini dinleyeceğim Eylülde
Çekirgeler Eylülde ötmez mi anne
Çekirgeler Eylülde ötmez mi
Her alem göçe hazırlanırken
Onlar bir yere gitmez mi?
Gözlerim Saman yolunu izlerken Mehtapta
Kulaklarım çekirgeleri dinleyecek
Dalmışken böyle bir heyulaya
Müezzin Allahü ekber diye
İnleyecek.
Ve ben gene gurbette  çekirgelerden,
Ayağımı her bastığım Çekme'den sıçrayan onlarcasıyla beraber
Olacağım günün, hasretiyle yanarım.
Gördünüz mü Çekirgeler
Ey Allahın bilinen bir cündü
Şiirlerimde sizleri anarım
Ben ne saf birisiyim ki bak
Her şeye ne çabuk kanarım

Çekirgeler Eylülde ötmez mi anne
Çekirgeler Eylülde ötmez mi?

 




 
SARI YAYLAM 

 
Sarı yaylam n'oldu sana desene?
Delik deşik olmuş kırların senin.
Matkaplarla ta kalbine inmişler
Artık faş mı oldu sırların senin?

Gelmez olmuş avcıların Tazıyla
Aşıkların ellerinde Sazıyla
İklimin değişmiş Mermer tozuyla
Yaz Kış kalkmaz idi Karların senin.

Tepelerin Ardıç, Yamacın Çamlı
Hepten yüzler ekşi kederli GAMLI
Öbek öbek gezilirdi devamlı
Bütün Düdenlerin, Yarların senin.

Bizler kalmaz isek 'Kalanlar' kalır
Altıntaşın Altınlarını alır
Mandıra gırında Mandıra olur
Adı değişti mi yerlerin senin?

Gençlerin okumuş, Yaşlılar bıkmış
Canı istemeden zora ki çıkmış
Parası olanda Bendleri yıkmış
Neden yalnız kodu Erlerin senin?

26-10-2008



 EY YAYLAM!

Neden durgunsun ey Yaylam
Hendeklerin akmaz m’oldu
Buğdayların Harman da da
Gölüklerin çekmezmoldu?

Tarlaların Saban geçmez
Vefasız Halk sana göçmez
İnsan yoksa Kuşta uçmaz
Palazların sekmezmoldu?

Oba daşında boş evler
Tarla başında Taş evler
Pişirmez mi? aş, evler
Ocakları yakmazmoldu?

Gapıcıktan gelir Çıra
Tembel Toprak, dura dura
Şimdi sana geldi sıra
Yıldırımlar çakmazmoldu?

Ondördünde izle Ayı
Hala, Teyze, Emmi, Dayı
Nohut Arpa ve Buğdayı
Gelip gayrı ekmezmoldu?

26-10-2008




 SELAM ALMADI

Gurbetten vardım sılaya
Kuşlar selam almadılar.
Sabrettim onca belaya
Başlar selam almadılar.

Avcının önünde Tazı
Kısmeti alnında yazı
Atladım Baharı Yazı
Kışlar selam almadılar.

Rastladım Kırda Kediye
Bir Ciğer verdim hediye
Kırılmam üçe yediye
Beşler selam almadılar.

Serçe babalı analı
Ördekler uçar Sunalı
Üzeri Yosun Kınalı
Taşlar selam almadılar.

Günüm Dakikam hesaplı
Harmanlar Samanlı Saplı
Zirvesi Kar ile kaplı
Kaşlar selam almadılar.

Buymuş vefa dedikleri
Geçtim geldim Gedikleri
Akbabanın yedikleri
Leşler selam almadılar.

Rüyalarım, hayallerim
Ayaklarım ve ellerim
Uyku da bin bir hallerim
Düşler selam almadılar

Üfleyip altını yaktım
Tadına Tuzuna baktım
Yenirken yanında yoktum
Aşlar selam almadılar

26-11-08/KONYA



YOLLAR BENİ TANIMADI

İhmal ettim Vatanımı
Yollar beni tanımadı.
Kabristanda yatanımı
Öller beni tanımadı.

Uzun Yıllar tırmandığım
Bu kesin tanır sandığım
Her defasın da andığım
Beller beni tanımadı.

Kartallar kovdum içinde
Keklikler vardı öcünde
Bir defa vardım gecinde
Çallar beni tanımadı.

İneklerimi sağdığım
Yamaçlarına ağdığım
Bir Bucağında doğduğum
Tollar beni tanımadı.

Beş Sene her Dersin sonu
Çaldım ve dinledim onu
Şimdi bana geldi konu
Ziller beni tanımadı.

N'oldu gürledin estinde
Sende kaybettin bestinde
Onüç yıl yattım üstünde
Çullar beni tanımadı.


Bizzat ağacını diktim
Odunu Ocakta yaktım
Kovayla dışarı döktüm
Küller beni tanımadı.

Yağmur yağdı Gök çatladı
Gökün Damarı patladı
Üstümden on kez atladı
Seller beni tanımadı.

Gördüm geldiği ocağı
Binlerce giren Böceği
Polenle dolu Bacağı
Ballar beni tanımadı.

Yakacağım Ot kurusu
İçeceğim Dut Kurusu
Yediğimiz But kurusu
Çöller beni tanımadı.

İpliğini İğle büktüm
Bizzat Ellerimle diktim
Akşam çektim Sabah çektim
Tüller beni tanımadı.

Iltar yaptım Sapanıma
Bağladım hep Sağ yanıma
Şimdi dokundu Kanıma
Kıllar beni tanımadı.

En neşeli Çağlarında
Bozum yaptım Bağlarında
Tapırdadım Dağlarında
İller beni tanımadı.

Oynayıp güldüm Onunda
Havlusunda Balkonunda
Harcadı bizi sonunda
Yıllar beni tanımadı.


Şimdi yukarlarda başı
Dikeniyle tenin kaşı
İtburnudan yaptım Aşı
Güller beni tanımadı
 
26-11-08/KONYA 



  Bahar Geldi

Değneğim Önümde Setre
Yağmur yağar Katre Katre
Dağ da Taş ta Metre Metre
Kar Olsa da Bahar geldi.

Kır Serçeleri göründü
Yılan Toprakta süründü
Sığırcık günle gerindi
Har olsa da Bahar geldi.

Çıktım Dağa oldum Deli
Koklanır mı? elin Gülü
Ilgıt ılgıt Seher yeli
Kor olsa da Bahar geldi.

Allah'tan dileriz aman
Hayatın şartları yaman
Vakitler kıymetli, Zaman;
Dar olsa da Bahar geldi.

Cemreler Hava da, Su da
Böcekler daha uyku da
Gününü şaşırmaz Hüda
 Er olsa da Bahar geldi.

Kardelenler çıktı yüze
Kar Suları indi Düze
Veda edeceğiz Güze
Zor olsa da Bahar geldi.

25-02-2009/SIZMA

 
  Bugün 9 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol