torossiirleri
  Dokuzuncu ON
 
 
Bu bölümde Şairimiz Mükremin KIZILCA'NIN SARICOĞLAN MAHLASIYLA TÜRÜL TÜRÜL MEMLEKET KOKAN ŞİİRLERİ VARDIR. 


    Bir selamlama

Ermenek’in dağlarına
Selam olsun selam olsun
Bu internet ağlarına
Selam olsun selam olsun.

Kayalarından bal akar
Çiçekleri mor, al akar
Suları coşkun bol akar
Selam olsun selam olsun.

Güleç yüzlü insanına
İyilik yarar şanına
Damarlarda al kanına
Selam olsun selam olsun.

Tulukta tereyağına
Ölüsüne ve sağına
Pekmezlik üzüm bağına
Selam olsun selam olsun.

Torosların ortasına
Çeşmesinde ki tasına
Toprağına ve taşına
Selam olsun selam olsun.

Sarıcoğlan derki bitmez
Bu selam mısraya yetmez
Bilip te ora kim gitmez
Selam olsun selam olsun.
 
2007/KONYA




 
  TAŞELİNİ TANITALIM

 Dost urbasın giyen dostlar
Bu sözleri duyan dostlar
Doğrulara uyan dostlar
Taşelini tanıtalım.

Dağlarımız küser belki
İlham seli eser belki
Bu isimde yaşar belki
Taşelini tanıtalım.

Herkes kaleme sarılsın
İstemeyenler darılsın
Yazıyla ona varılsın
Taşelini tanıtalım.

Yaylalara ad verelim
Ölenlere yad verelim
Hayata bir tad verelim
Taşelini tanıtalım.

Çoğalır vermekle bilgi
Hışırdasın kalem silgi
Gösterelim biraz ilgi
Taşelini tanıtalım.

Sarıcoğlan derki dostlar
 Kullanalım erki dostlar
Bırakalım terki dostlar
Taşelini tanıtalım.
 
2007/KONYA



Sılaya selamlar

Taşelinin kuşlarına
Selam olsun selam olsun
Karlı eğrik kaşlarına
Selam olsun selam olsun.

Yüce dağın başlarına
Değişik tüm aşlarına
Yamuk koca taşlarına
Selam olsun selam olsun.

Erkecine anacına
Tepesine yamacına
Gayesine amacına
Selam olsun selam olsun.

Evladına ve toruna
Baharın ardıç pürüne
Tesbihli andız toruna
Selam olsun selam olsun.

Sel sel akan sularına
Semerine yularına
Havadar uykularına
Selam olsun selam olsun.

Mağarasına inine
Asil ve halis sinine
Yegane hakdan dinine
Selam olsun selam olsun.

Gayet bol olan eline
Akıllına ve deline
Her zaman tatlı diline
Selam olsun selam olsun.

Kekliğine serçesine
Yurdumun her parçasına
Madenine sırçasına
Selam olsun selam olsun.
 
2007/KONYA


 Ermenek-1

Torosların has şehiri Ermenek
Sana ne yazılsa azdır gözümde
Taşelinin baş şehiri Ermenek
İlhamlar geliyor sana özümde.


Medeniyetlerin eşiği sensin
Karamanoğlunun beşiği sensin
Şu garip gönlümün ışığı sensin
Bilesin hılaf yok zerre sözümde.

Yeraltın şehirdir, yerüstün şehir
Kuzayin, güneyin var iki nehir
Sana nankör olan yutmuştur zehir
İlk isim sensindir; o her gezimde.

İlk gördüğüm ilçe, ilk göz ağrımsın
Gözümü yaşartan yanık bağrımsın
Uludağ’ım, Erciyes’im, Ağrı’msın
Sen yazarsın izimde ve bezimde.

Kınalı kekliğin, kınalı kayan
Asla iflah olmaz yerinde sayan
Dört mevsim yaşanır hem ayan beyan
Anlaşılır yazında ve güzünde.

İnsanın neşeli, dağın meşeli
Kesmece inlerin, var dört köşeli
Adın Ermenek, lakabın Taşeli
Hep aynıdır yokuşunda düzünde.

Yayla sahil bitişik birbirine
Derman yetmez dağına bozkırına
Dolaşmayan erişemez sırına
Eşin benzerin yoktur yeryüzünde.

Sarıcoğlan derki Ermenek benim;
inanın ki hem ruhum hem bedenim
Gurbetine zoraki sabredenim
Bunu, gören fark ediyor yüzümde.






SIRÇALI KÖŞK

Kırk kapılı sırçalı köşkte de dursan
Senin de altını oyarlar bir gün.
Aksi yönünde bin hayaller kursan
Üstünden urbanı soyarlar bir gün.

Zayıfların hukukundan uzak dur
Onların etrafı ilahi bir sur
Kurtulabilmeğe atsan onca tur
Takdiri ilahi ayarlar bir gün.

Hamiline fayda veren kartların
Etrafında duran badigartların
Koltuklara sığamayan sırtların
Küçük bir mezara sığarlar bir gün.

Her namaz sonrası verilir sala
Bir ibret almayıp dururuz hala
Ruhumuzu alır Allah taala
Topraktan lahide koyarlar bir gün.

Teneşir üstüne korlar ölünü
Üç beş bilen omuzlarlar Salını
Şu kesin ki, sevenlerin, malını
Lime lime edip kıyarlar bir gün.

Kurtuluşta, hak kitaba uyanlar
Bu yöndedir hep ilahi beyanlar
Misafirin olan Yılan Çıyanlar
Etin, kemiğinle doyarlar bir gün.

Sarıcoğlan derki, asi bir kulum
Tek tesellim haktır, uyduğum yolum
Dünyalığa gururlanma ay gülüm
Senin de öldüğün duyarlar bir gün.
 
2007/KONYA




         ANNE-2

Sen ki Peygamberler doğuran cins’in
Ne Peri, ne Feriştah neferisin.
Meryem, Fatma, Sümeyye ve kul senden
Havvanın Ahirete seferisin.

Allahın emridir namus ve arın
Kimlere gebesin, bilinmez yarın
O Celal sahibi tek sanatkarın
Taklidi gayrimümkün eserisin.

Vatan kurtaran kahramanın sesi
Şahadete erenlerin annesi
Annelerin annesi ve ninesi
Hatunusun her evin hem erisin.

Adın en başında kondu Talkına
Cennet kondu ayakların altına
Ne de uyar al yazmaya al kına
Evladına güvenlik çemberisin.

Merhamettir asaletin ve mayan
Her halinde aklı selime uyan
Eğrinin yerine doğruyu koyan
Ayakları öpülecek birisin.

Sarıcoğlan der ki, Anne, Sultandır
Anne, yuvasına çelik kalkandır
Ne Anglo-saksonya ne de Balkandır
Anadolu! Sen onların yerisin.





 Telli Turnam!

Telli Turnam ne tarafa gidersin?
Rotanız da Taşelinden el var mı?
Peşin sıra yavruların yedersin
Aştığınız yerde  Yelli bel var mı?

Duydum ki Altıntaş kara bürünmüş
Balkusan çiğdemden koku sürünmüş
Bu sene damlardan çok kar kürünmüş
Kapıcıkta üstü karlı dal var mı?

Sorkunun karları iyce sıkıştı
Eridikçe ziyim ziyim akıştı
Gören gözler birbirine bakıştı
Bak bakalım Aldere de sel var mı?

Tekeçatı ıhlarayı andırır
Diğerleri yayla diye kandırır
Pınarları, yolcuları bandırır
Sor bakalım üşbunar da yel var mı?

Barcın da boş evler bekler göçeri
Temmuz de salarlar Döver biçeri
Aç arılar girdi güzün içeri
Eski kara kovanlar da bal var mı?

Söbüçimen,  Keşbeleni kırları
Kuşakpınar bilir bütün sırları
Çekemese ruhum uzun turları
Beni eve götürecek sal var mı?

Turnam, benim için geç Toroslardan
Bir haber ver zirvelerden kaşlardan
Böğrü delik kesme mezar taşlardan
Bir nazar et konulmuş bir gül var mı?

Sarıcoğlan der ki, git allı Turnam
Enginden uç korkma ben seni vurmam
Özlemim olmasa hiç bir şey sormam
Bilmem gitsem dizlerim de hal var mı?

2007/KONYA


Sular Gibi Ol

Sen bir Adem oğlusun bil
DNA da kodun gibi
Bekler senden tatlı bir dil
Tüm insanlık tadın gibi.

Yüksekler de gezme öyle
Sevdiklerin üzme öyle
Mağrur mağrur süzme öyle
Gel insan ol adın gibi.

Sular gibi ol akta gel
Önünü aydınlat ta gel
Kiri pası bırakta gel
Ak appak ol südün gibi.

Korkaklık değildir sabır
Üstüne gelse de Tabur
Yardım eder Allah Habir
Tez patlama ödün gibi.

Yar içinde yar bulunmaz
Onun gibi ar bulunmaz
Daha iyi kar bulunmaz
Bu cihan da kadın gibi.

Sarıcoğlan der ki gelin;
Lafını etmeyin elin
Önünde durulmaz selin
Alır gider odun gibi.
 
2007/KONYA
 



DAĞLARA SESLENİŞ

Kara çalı, kızıl çamlar
Sevgilim burdan geçti mi?
Katrancıkta ki katranlar
Sevgilim burdan geçti mi?
Kartallar gibi uçtu mu?

Çarşaklar da gür pelitler
İyesin dişleyen itler
Helkede ağaran sütler
Sevgilim burdan geçti mi?
Sütünüzden hiç içti mi?

Kuşakpınar kebenleri
Belli belirsiz benleri
Tam bana benzer genleri
Sevgilim burdan geçti mi?
Sizlere kucak açtı mı?

Boğazağzı Damlantini
Kalbinde koymadı kini
Her an hazır olan sini
Sevgilim burdan geçti mi?
Üstünde çorba içti mi?

Uzun koyak ve kızıl düz
Geçenleri iyice süz
Kavaklıya kadar üssüz
Sevgilim burdan geçti mi?
Yoksa burdan da göçtü mü?

Sorgunun taştan evleri
Dağların masal devleri
Ay aydığında gövleri
Sevgilim burdan geçti mi?
Hepten dağları aştı mı?

Altıntaş sen en yükseksin
Yelli bele bile eksin
 haber almada da teksin
Sevgilim burdan geçti mi?
lALELER GİBİ AÇTI MI?


Kabalak ta Sarıpınar
Dedeliye doğru kaynar
İçinde Tokucak oynar
Sevgilim burdan geçti mi?
Soğuk suyundan içti mi?

Aşılığın obrukları
Çadırların ıbrıkları
Kan rengi al toprakları
Sevgilim burdan geçti mi?

Sarıcoğlan der ki Dağlar
İçim yalnızlığa ağlar
Gözlerimden yaşlar çağlar
Sevgilim burdan geçti mi?
Kuş olup göğe uçtu mu? 
 
2007/KONYA



           SARICOĞLAN DER Kİ

Bu Dünyaya geldik kudret eliyle
Karıştık şehirde insan seliyle
Hemhal olduk akıllı ve deliyle.

Yüz kızartan nice namus ar gördük
İnsan kılığında canavar gördük.

Dostunu ararsan yokluğunda gör
İnsanı karnının tokluğunda gör
Kelamı sırtının pekliğinde gör.

Biz her çeşidiyle yok ve var gördük
Ağustosta çece yağan kar gördük.

Bir şey öğrendikçe alimim sanır
Ne büyük, ne küçük ne üstü tanır
Sanırsın ki Zemzem ile yıkanır.

Dışı kızıl içi beyaz Nar gördük
Hep kendini aydınlatan far gördük.

Daha yolda iken zirveye konma
Azıcık ayazla buyarak donma
Bir usta görmeden toplanıp onma.

Bu kısa ömürde bol ve dar gördük
İnsan yiyen, insan hayvanlar gördük.

Kırmızı sandığım renkler Mor çıktı
Tam yağlı dediğim peynir Lor çıktı
Alicenap bildiğimiz hor çıktı.

Batı müziğini çalan Tar gördük
Caminin dibinde Pavyon, Bar gördük.

Sarıcoğlan der ki, Vatan bölünmez
Bir acı kelamın izi silinmez
Garibin düştüğü hale gülünmez.

Kötü günde depikleyen yar gördük
Osmanlıyı bile yıkan Çar gördük .
 
2007/KONYA


 
  Bugün 12 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol