torossiirleri
  ŞİİR NEDİR?
 
                 
            ŞİİR NEDİR?
  
         Şiir, Kelimeleri dizerek dinleyicide hoş bir akım meydana getirmektir. Şiir denince akla ilk gelen şekil tabii ki halk edebiyatındaki tür olan kelime sonlarındaki ve hecelerdeki uyumdur, zaten dinleyiciyi dinler hale sokanda budur. Kafiye yeni adıyla uyak da denen bu eşleştirmeler dinleyicide kesinlikle bir etki bırakmaktadır.
     “Her konuşma da bir büyü vardır” sözü en başta şiiri bağlamaktadır ki karşıdaki muhatabı ya da okuyucuyu ikna ve tatmin bakımından mutlaka tesir edicidir. Bir kitaba özsöz yazarak bir şekilde o kitabın içeriği hakkında fikir verilebilir ancak şiir kitabı için bir önsöz yazmak boşunadır zira içinde bulunan şiirleri okumadan bir fikir sahibi olmak imkânsızdır.
          Karacaoğlan, Yunus emre ve Mevlana gibi ünlüler hep bu uyaklı tarzı kullanmışlardır. Dizelerin diziliş şekilleri bakımından, sünai/ikili, sülasi/üçlü, rubai/dörtlü, humasi/beşli gibi satır sayısına göre adlar alır.
       “Şiirin anlamı şairin gönlündedir” sözü de çok derin bir mana ifade eder. İlhamsız yazılması imkânsız olan şiirler, ilhamın geldiği ana, zamana ve tetikleyen olaylara göre bu manalar değişebilmektedir. Mesela, şiirin Dünya edebiyatında çok önde olduğu son peygamber Hz Muhammed Mustafa s.a.v. gelmeden önceki son zamanlarda kutsal mekân Kâbe’nin kapısının üzerine “askıda ki yedi şiir” namıyla 7 şiirsel şaheser asılıyordu. Arap edebiyatının önde gelen şairlerinin bu eserleri daha üstün mahiyette eserler öne çıkınca da yerlerini ona bırakıyordu. 7 şiir içinde yer alan tüm eserlerde de öne çıkan özellik, okuyanı çarpıcı biçimde etkileyen durum her sıranın ve cümlenin son kelimelerinin bir birini harf ve ahenk bakımından sarmalamasıdır. Okuyanı etkileyen bu ahenk ve uyum Peygamberimize son ilahi vahyin inişiyle beraber en mükemmel bir seviyeye çıkmış ve aşağıda ki ayetler inince Kâbe’nin askısında başka hiçbir beşeri eser yer alamamıştır;
1.قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
2.اللَّهُ الصَّمَدُ
3.لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
4.وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ
 İhlâs Suresi
 1. De ki; O Allah bir tektir.
2. Allah eksiksiz, sameddir.  
3. Doğurmadı ve doğurulmadı
4. O 'na bir denk de olmadı.
 
İhlas suresinin dört ayetinin de son harflerinin Dal olmasına dikkat edin.
 
Hüd suresi 44. “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.”
 
وَقِيلَ يَاأَرْضُ ابْلَعِي مَاءَكِ وَيَا سَمَاءُ أَقْلِعِي وَغِيضَ الْمَاءُ وَقُضِيَ الْأَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِيِّ وَقِيلَ بُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
 
Askıları yerinden eden yukarıda ki ayetin ilk cümlesine dikkat edin;
 
 “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu”
 
Kur’anı kerim tüm insanlığı kurtaran ve kurtaracak olan ilahi mesajlarla gelmiştir, haşa şiir değildir ama tüm şiirlerin pabucunu dama atmış ve atmağa devam etmektedir.
 
Şiir kelimesi şuur kelimesiyle aynı kökü taşır, ikisi de muhatabı bilince erdirmek içindir. Bu bilinç, evrenin yaratıcısını, onun elçilerini ve onların getirdiği esasları tanımaktır.
  
 
  Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol